2 Nisan 2014 Çarşamba

Takıntılar ile Başımız Belada



  Şüphe takıntısına sahip olan kişi, bir eylemi yaptığından bir türlü emin olamaz ve bu yüzden davranışı defalarca tekrarlar.
Bu hafta, takıntı türlerinden bir tanesi olan ‘şüphe takıntısından’ bahsetmek istiyorum. Bu takıntı türü aslında sağlıklı birçok insanda da görülebilir. Her insan bir eylemi gerçekleştirirken bazen kendinden emin olamaz, kendini sorgulayabilir ama bu durumun bir sınırı vardır. Eğer sınır geçiliyorsa ve gündelik hayatımız olumsuz yönde etkileniyorsa, şüphe takıntısına sizde sahipsiniz demektir.
     


 Hem şüpheciyim hem takıntılı 
Şüphe takıntısı olan kişi, bir eylemi yaptığından bir türlü emin olamaz ve bu yüzden defalarca davranışı tekrarlar. İçinden bir ses sürekli gidip her şeyi kontrol etmesi gerektiğini söyler. Kişi de içindeki sese kulak verir ve gidip her şeyi tekrar kontrol eder. Boşuna kaygılandığını görüp içi rahatlayana kadar, davranışı tekrarlamaya devam eder. ‘’Ya iyi bakmadıysam’’ diye defalarca kendi kendine söylenir. Şüphe, her defasında geri gelir ve kişinin gün boyu huzursuz olmasına neden olur. Şüphe takıntısı olan kişi, çeşmeleri kapatıp kapatmadığını, lambaları söndürüp söndürmediğini, ütünün fişini prizden çekip çekmediğini, kapıyı ve pencereleri kapatıp kapatmadığını, kilitleyip kilitlemediğini  defalarca kontrol eder. Buna rağmen içindeki şüphelerden kurtulamaz. 

Eğer uzun süreli bir yere gidecekse, saatlerce evden çıkamaz çünkü evden çıkmadan önce her şeyi kontrol etmek zorundadır.  Örneğin şüphe takıntısına sahip olan bir kız, ütüyü fişten çekip çekmediğini kontrol etmek için gittiği yerden geri döner, defalarca kontrol eder ve en son çözüm olarak, ütüyü yanına alır ve evden çıkar.
İşte bu durum şüphe takıntısının güzel örneklerinden biridir. Sadece bu örnekle sınırlandırmakta yanlış olur. Şüphe takıntısı bir çok konuda kendini gösterebilir.

Detayları aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz


Hazırlayan: Yasemin Şenkol



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder