Şüphe takıntısına sahip olan kişi, bir eylemi yaptığından
bir türlü emin olamaz ve bu yüzden davranışı defalarca tekrarlar.
Bu hafta, takıntı türlerinden bir tanesi olan ‘şüphe
takıntısından’ bahsetmek istiyorum. Bu takıntı türü aslında sağlıklı birçok
insanda da görülebilir. Her insan bir eylemi gerçekleştirirken bazen kendinden
emin olamaz, kendini sorgulayabilir ama bu durumun bir sınırı vardır. Eğer
sınır geçiliyorsa ve gündelik hayatımız olumsuz yönde etkileniyorsa, şüphe
takıntısına sizde sahipsiniz demektir.
Hem şüpheciyim hem takıntılı
Şüphe takıntısı
olan kişi, bir eylemi yaptığından bir türlü emin olamaz ve bu yüzden defalarca
davranışı tekrarlar. İçinden bir ses sürekli gidip her şeyi kontrol etmesi
gerektiğini söyler. Kişi de içindeki sese kulak verir ve gidip her şeyi tekrar kontrol
eder. Boşuna kaygılandığını görüp içi rahatlayana kadar, davranışı tekrarlamaya
devam eder. ‘’Ya iyi bakmadıysam’’ diye defalarca kendi kendine söylenir.
Şüphe, her defasında geri gelir ve kişinin gün boyu huzursuz olmasına neden
olur. Şüphe takıntısı olan kişi, çeşmeleri kapatıp kapatmadığını, lambaları
söndürüp söndürmediğini, ütünün fişini prizden çekip çekmediğini, kapıyı ve
pencereleri kapatıp kapatmadığını, kilitleyip kilitlemediğini defalarca kontrol eder. Buna rağmen içindeki
şüphelerden kurtulamaz.
Eğer uzun süreli bir yere gidecekse, saatlerce evden
çıkamaz çünkü evden çıkmadan önce her şeyi kontrol etmek zorundadır. Örneğin şüphe takıntısına sahip olan bir kız,
ütüyü fişten çekip çekmediğini kontrol etmek için gittiği yerden geri döner,
defalarca kontrol eder ve en son çözüm olarak, ütüyü yanına alır ve evden
çıkar.
İşte bu durum şüphe takıntısının güzel örneklerinden biridir. Sadece bu örnekle sınırlandırmakta yanlış olur. Şüphe takıntısı bir çok konuda kendini gösterebilir.
Detayları aşağıdaki videoda izleyebilirsiniz…
Hazırlayan: Yasemin Şenkol
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder